Yol

geride kaldı yaşanan tüm zamanlar
geçmiş günlerin yorgun emekçisiyim
ağır ağır tırmanırken dağ yollarını bitkin
bilinmeyen çok eski zamanların kabartmaları çıkar önüme
karşı yamaçların sessiz ölgün unutulmuş bir başılığında
çocukluğum hangi zamanlardaydı
canlanmış mıydı kabartmaları tanrıların bir bayram şenliğinde
bir ince ezgi yolumda olmalı arayıp bulamadığım
kayıtsız bir bakış bir kadın tüm sevgisiyle ta içimde
soruyorum bir yokuşun başında ahşap bir evin camsız penceresinden
yamaçlara bakarak
şu çocuk ben miydim diye
susuyor kadın kayıtsız
yamaçta üç çocuk iç içe
birinin kumral saçlarını görüyorum ben miyim
ağır ağır dağlara çıkarken bitkin
buranda sarılı kereste yüklü kamyonlar
düzlüklere salınırken sarı ışıklarıyla
özgürlük ve acı at başı gidiyor yıldızlı karanlıkların esintisine
hayat
yamaçların uzunluğunda gördüğüm yaşanmayan zaman
sönüp giden umutlar,
sessizlik ve tükeniş.
ey çocukluğum ey tükenmişliğim
ve terk edebildiğim boncuk gözleriyle bir çocuk
16.09.1986 İzmir

o yetenek